Tebriz şehrinde bulunan camilerin her biri, benzersiz bir sanat ve zarafet örneğidir. İçlerinde asılı duran avizeler ve onları taşıyan ustalıkla yapılmış askılar, insanın hayranlığını uyandıracak kadar güzeldir. Bu camilere dikkatle bakan bir kimse, sanki ışıkla dolu bir Çin veya Maçin (Uzak Doğu) sanat galerisine girmiş gibi hisseder. Her biri öylesine süslü, öylesine zariftir ki, kelimelerle tarif etmek neredeyse mümkün değildir.
Ne var ki, bu görkemli camilerden bazıları fakir kalmış gibidir. Cemaatten uzak düşmüş, sessiz ve sükûnet içinde kalmışlardır. Anadolu veya Arabistan’daki camilerde olduğu gibi, burada cemaatle namaz kılma geleneği pek güçlü değildir. Ezan okununca insanlar camiye gelir, beş vakit namazlarını kılarlar ama hemen çıkıp giderler. Bu yüzden camiler, genellikle cemaatsiz bir hâl almıştır Daily Sofia Tour.
Tebriz’in Önemli Camileri
Tebriz’deki en meşhur yapılardan biri, Uzun Hasan Camii’dir. Onun tam karşısında bulunan Şah İsmail Camii, sanat bakımından son derece zarif bir eserdir. Yine yakınında yer alan Sultan Hasan oğlu Şah Maksud Camii, aydınlık ve ferah yapısıyla dikkat çeker.
Şehrin diğer önemli ibadethaneleri arasında, geçmişi eski dönemlere uzanan Çârminare Camii ile Saraçhane başındaki I. Şah Abbas Camii de bulunur. Şah Abbas Camii, gerek planı gerek süslemeleriyle benzersiz bir sanat eseri sayılır.
Tebriz’in en büyük camisi olan Ulu Cami, genişliği ve yüksekliğiyle görenleri etkiler. Kıble yönündeki mihrap kısmı öylesine büyük ve karanlıktır ki, bir kişi karşıdan baktığında zor seçilir. Yaklaşık 200 ayak genişliğinde, tamamen kireç taşıyla örtülü devasa bir yapıdır.
Tebriz’in Medreseleri ve Eğitim Kurumları
Tebriz’de sadece camiler değil, ilim yuvaları da çoktur. Şehirde 47 büyük medrese bulunmaktadır. Bu medreseler hâlen bakımlı ve faal durumdadır. İçlerinde dönemin âlimleri ders verir, dinî ve fennî ilimler öğretilir. En bilinenlerinden biri Şah Cihan’ın eşine ait medresedir.
Ayrıca şehirde 20 kadar Dârülkurrâ (Kur’an okuma mektebi) vardır. Fakat anlatıldığına göre, Acem diyarında Kur’an-ı Kerim’i tecvid kurallarına uygun biçimde okumak pek yaygın değildir. Bu yüzden bazı hatalarla okunduğu da söylenir.
Dârülhadisler ve Dinî Görüşler
Tebriz’de ayrıca 7 adet Dârülhadis yani hadis ilmi okulları vardır. Ancak bu okullar, hadis konusunda çok ün kazanmamıştır. Halk ve âlimlerin çoğu Hazret-i Ali’nin sözleri ve On İki İmam’ın öğretileri ile amel eder. Hatta “Kâle Hazret-i Ali (Allah ondan razı olsun)” diyerek Ali’nin sözlerini hadis gibi okurlar.
Her ne kadar sahih hadis rivayet eden âlimler de bulunsa da, Tebriz halkı arasında Ali’nin kelâmı daha makbul sayılır. Bu yüzden şehirde binlerce “Murtaza Hadisi” kitabı yazılmış ve elden ele dolaşmıştır.
Tebriz, sadece mimarî eserleriyle değil, ilim ve din hayatıyla da zengin bir şehirdir. Görkemli camileri, sanat dolu süslemeleri, köklü medreseleri ve farklı dinî anlayışlarıyla, İslam kültürünün doğu dünyasındaki en önemli merkezlerinden biri olmuştur. Bu şehir, hem ibadet hem de ilim açısından tarih boyunca canlılığını korumuştur.